Béla Bartók (1881-1945) besteci, piyanist, folklor araştırmacısı ve etnomüzikolog olarak çağımızın çok yönlü musıki adamlarından biridir. Arkadaşı Zoltán Kodály ile başladığı halk musıkisi çalışmaları sonunda, o zamana kadar "çingene musıkisi" ile özdeşlenen Macar ulusal musıkisini "keşfetmiş" ve eserlerini bu musıkinin özüyle yoğurarak yirminci yüzyılda ortaya çıkan ulusal musıki adamlarının öncüsü olmuştur. Bartók yalnız kendi ülkesinin değil, komşu ülkelerin halk musıkilerini de derinlemesine incelemiştir. Bartók'tan önce "halk musıkisi" denilince sadece şehirli halkın musıkisi anlaşılırdı. Köylü halkın musıkisi onun çalışmalarıyla önem kazanmıştır. Bartók'un eğildiği köylü halk musıkisi geleneklerinden biri de Anadolu'nun musikisidir. Küçük Asya'dan Türk Halk Musıkisi, Bartók'un Türkiye'ye geldiği 1936 yılından sonra tam kırk yıl el yazmaları halinde arşivlerde kalmıştı. Pan Yayıncılık,1976'dan sonra da ancak İngilizce aslından okunabilen bu özgün araştırmayı Bülent Aksoy'un titiz çevirisiyle 1991 yılında ilk kez Türk okuruna ulaştırmıştı. Aksoy, Bartók'un konuya ilişkin makaleleri ve mektuplarını da dilimize çevirmiş; Ankara Halkevi'nde verdiği üç konferansın metinlerini de yayıma hazırlayarak kitabı genişletmiştir.
Béla Bartók (1881-1945) besteci, piyanist, folklor araştırmacısı ve etnomüzikolog olarak çağımızın çok yönlü musıki adamlarından biridir. Arkadaşı Zoltán Kodály ile başladığı halk musıkisi çalışmaları sonunda, o zamana kadar "çingene musıkisi" ile özdeşlenen Macar ulusal musıkisini "keşfetmiş" ve eserlerini bu musıkinin özüyle yoğurarak yirminci yüzyılda ortaya çıkan ulusal musıki adamlarının öncüsü olmuştur. Bartók yalnız kendi ülkesinin değil, komşu ülkelerin halk musıkilerini de derinlemesine incelemiştir. Bartók'tan önce "halk musıkisi" denilince sadece şehirli halkın musıkisi anlaşılırdı. Köylü halkın musıkisi onun çalışmalarıyla önem kazanmıştır. Bartók'un eğildiği köylü halk musıkisi geleneklerinden biri de Anadolu'nun musikisidir. Küçük Asya'dan Türk Halk Musıkisi, Bartók'un Türkiye'ye geldiği 1936 yılından sonra tam kırk yıl el yazmaları halinde arşivlerde kalmıştı. Pan Yayıncılık,1976'dan sonra da ancak İngilizce aslından okunabilen bu özgün araştırmayı Bülent Aksoy'un titiz çevirisiyle 1991 yılında ilk kez Türk okuruna ulaştırmıştı. Aksoy, Bartók'un konuya ilişkin makaleleri ve mektuplarını da dilimize çevirmiş; Ankara Halkevi'nde verdiği üç konferansın metinlerini de yayıma hazırlayarak kitabı genişletmiştir.
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.