Catherine Baker, anne ve anarşist... Çok sevdiği kızı Marie'yi okula yollamamış. Marie on dört yaşına gelince okula yollamama gerekçelerini ona anlatmak için bu kitabı kaleme almış. Okulun, devletin kendine köle yetiştirmek için organize ettiği bir kurum olduğunu, yetişkinlerin bu köle eğitiminden başarıyla geçtikleri için bunun farkına varamadıklarını söylüyor. Ona göre, okul, çocuklara gardiyanlık yapan bir kurumdur, ana-babaları çalışırken onları gözetim altında tutar; toplumsal-iktisadi makinenin işlemesi için gerekli olan bilgileri onlara öğretir, itaati aşılar, eler ve rolleri dağıtır. Okulda, sezgi ve düş gücünün geliştirilmesi, aşkın ve düşüncenin yaratıcı bir nitelik kazanması için çok gerekli olan "aylaklık" yerine üretimi artıran ve itaati sağlayan bir eğitimin uygulandığını anlatarak bir "karşıt-kültür" oluşturma çabasında olanları "Zorunlu eğitime hayır!" demeye çağırıyor. Baker'e göre, okul, çocuğun çocuk olabileceği, gençliği ve neşeyi tam anlamıyla yaşayabileceği bir ortam sunabilmeli ve asla onun önüne ulaşılması gereken hedefler koymamalıdır."Yirmi yıl boyunca gözlemlediğim başka bir şey de, çocukların okula karşı duydukları nefretin giderek büyümesi ve öğretmenlerin, mesleklerinin dayanılmazlığı ve öğrenciler karşısında duydukları tiksintiyi, kısmen de olsa itiraf etmeleri. Fransa'da, okuma yazma yüzdesi hiç bu kadar gerilememişti. Ve bu akşam, bu satırları yazarken, en yoksul banliyölerde yaşayan gençler okullara ve karakollara molotofkokteyli atıyorlar."Catherine Baker, Türkçe basıma önsöz, Aralık 2005"Sevgili 'aydınlar'lar, her şeyi bir kenara bırakın, gidin bu kitabı edinin ve çocuğunuzu okula yollamayın. Eğer hal-i hazırda okuyorsa okuldan alın! Bu bir 'emir'dir. Bu zorla olan her şeye karşı olan birisinin verdiği bir emir, yani 'zorlama'dır. Çünkü 'zorla' olması hak yolu olan tek zorlama, 'zor'a karşı çıkmaktır. Çünkü tek şans bu. Çünkü sizin için geç kalındı. Sizin bütün yapacağınız ve bugüne kadar hep yaptığınız 'yooook şöyle olmalı', 'bu niye böyle' ya da 'bu böyle' türünden, doğru bile olsa hiçbir işe yaramayan 'saptamalar' –geçin bunları bir kalem! Bari bırakın da çocuklarınız size benzemesin. Onlar da sizin gibi düzen içinde bir düzen karşıtı olmasın."Metin Solmaz, Birikim
Catherine Baker, anne ve anarşist... Çok sevdiği kızı Marie'yi okula yollamamış. Marie on dört yaşına gelince okula yollamama gerekçelerini ona anlatmak için bu kitabı kaleme almış. Okulun, devletin kendine köle yetiştirmek için organize ettiği bir kurum olduğunu, yetişkinlerin bu köle eğitiminden başarıyla geçtikleri için bunun farkına varamadıklarını söylüyor. Ona göre, okul, çocuklara gardiyanlık yapan bir kurumdur, ana-babaları çalışırken onları gözetim altında tutar; toplumsal-iktisadi makinenin işlemesi için gerekli olan bilgileri onlara öğretir, itaati aşılar, eler ve rolleri dağıtır. Okulda, sezgi ve düş gücünün geliştirilmesi, aşkın ve düşüncenin yaratıcı bir nitelik kazanması için çok gerekli olan "aylaklık" yerine üretimi artıran ve itaati sağlayan bir eğitimin uygulandığını anlatarak bir "karşıt-kültür" oluşturma çabasında olanları "Zorunlu eğitime hayır!" demeye çağırıyor. Baker'e göre, okul, çocuğun çocuk olabileceği, gençliği ve neşeyi tam anlamıyla yaşayabileceği bir ortam sunabilmeli ve asla onun önüne ulaşılması gereken hedefler koymamalıdır."Yirmi yıl boyunca gözlemlediğim başka bir şey de, çocukların okula karşı duydukları nefretin giderek büyümesi ve öğretmenlerin, mesleklerinin dayanılmazlığı ve öğrenciler karşısında duydukları tiksintiyi, kısmen de olsa itiraf etmeleri. Fransa'da, okuma yazma yüzdesi hiç bu kadar gerilememişti. Ve bu akşam, bu satırları yazarken, en yoksul banliyölerde yaşayan gençler okullara ve karakollara molotofkokteyli atıyorlar."Catherine Baker, Türkçe basıma önsöz, Aralık 2005"Sevgili 'aydınlar'lar, her şeyi bir kenara bırakın, gidin bu kitabı edinin ve çocuğunuzu okula yollamayın. Eğer hal-i hazırda okuyorsa okuldan alın! Bu bir 'emir'dir. Bu zorla olan her şeye karşı olan birisinin verdiği bir emir, yani 'zorlama'dır. Çünkü 'zorla' olması hak yolu olan tek zorlama, 'zor'a karşı çıkmaktır. Çünkü tek şans bu. Çünkü sizin için geç kalındı. Sizin bütün yapacağınız ve bugüne kadar hep yaptığınız 'yooook şöyle olmalı', 'bu niye böyle' ya da 'bu böyle' türünden, doğru bile olsa hiçbir işe yaramayan 'saptamalar' –geçin bunları bir kalem! Bari bırakın da çocuklarınız size benzemesin. Onlar da sizin gibi düzen içinde bir düzen karşıtı olmasın."Metin Solmaz, Birikim
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.