Gerçeği söyleyen herkese seslenme zamanı geldi. Delirme noktasına gelmiş ya da sinirleri harap olanları açıklama zamanı. Fakat gerçeği paranoyayla özdeşleştirenler, bunu açıkça söylemeye cesaret edene şaşkın şaşkın bakanlar var. Şunu da söylemeliyim, gerçeği açığa çıkarmak için mücadele edene acıyoruz. Bir kimse ne kadar içten ve dürüstse, o kadar tuhaf ve akılsız görünüyor. Gerçek bizi ilgilendirmez, bunu bilmeyi istemeyiz. Çoğumuz evimizin güven çemberinde yaşamayı, dışında olan kötü şeylere aldırmamayı öğrendik. Eğer birini korumak gerekiyorsa sükût elbette altındır, lakin birini ıssızlığa sürüklediğinde değil.
Hepsi için yalanlar artık bitmişti. İki avukatın baskılarından sonra her şeyi itiraf etmişlerdi. Avukatlar onları bulutlardan aşağıya indirmişti. Başka yolu yoktu. Yirmi yılı geçmesinden dolayı zaman aşımının onlara yararı olabilirdi fakat yasa, suç olan eylemlerin durumuna göre sınırlama getiriyordu, suçlamalar farklıydı ve tutuklanmaları ve hapiste kalmaları isteniyordu.
Artık hiçbir şeyi saklı tutmamaya kararlıydılar, belki bu içlerini biraz hafifletirdi. Konuşmak istiyorlardı. Nihayet konuşacaklardı. Herkes bilsindi, bazı insanlar hiç gülümsemezdi çünkü bazılarının onların gülümsemelerini çalmasından korkardı.
Gerçeğe Sırt Çevirme
Bu romanda anlatılanlar üstü örtülen değil, yalın gerçekler.
Gerçeğe sırt çeviremeyiz çünkü o, ona zarar verenleri, onu küçümseyenleri, onu hançerleyenleri asla unutmaz.
Gerçek, konuşma vaktinin geldiğine kanaat getirdiği zaman acımasız olur.
Kitap Hakkında Ne dediler.
Üstü örtülen değil yalın gerçekler herkesin istediği ama bir çoğunun rahatsızlık duyacağı cinsten.. "Sükut altındır " deriz ya işte buraya kadarmış! Peki tabular bir mazeret midir??Dimoulidu uçurmuş! Ayşe Kucuroğlu / Köşe Yazarı
"Kadına yönelik aile içi taciz ve şiddet hassas bir hikayeyle yargılayan bu roman için tebrikler Dimoulidou. "Angela Sotiriou Psic. Publications Yayın Yönetmeni.
"Ne inanılmaz bir roman! Bu roman herkesin aklına, yüreğine, vicdanına ve adaletine dokunuyor."Eleni, okur yorumu
Gerçeği söyleyen herkese seslenme zamanı geldi. Delirme noktasına gelmiş ya da sinirleri harap olanları açıklama zamanı. Fakat gerçeği paranoyayla özdeşleştirenler, bunu açıkça söylemeye cesaret edene şaşkın şaşkın bakanlar var. Şunu da söylemeliyim, gerçeği açığa çıkarmak için mücadele edene acıyoruz. Bir kimse ne kadar içten ve dürüstse, o kadar tuhaf ve akılsız görünüyor. Gerçek bizi ilgilendirmez, bunu bilmeyi istemeyiz. Çoğumuz evimizin güven çemberinde yaşamayı, dışında olan kötü şeylere aldırmamayı öğrendik. Eğer birini korumak gerekiyorsa sükût elbette altındır, lakin birini ıssızlığa sürüklediğinde değil.
Hepsi için yalanlar artık bitmişti. İki avukatın baskılarından sonra her şeyi itiraf etmişlerdi. Avukatlar onları bulutlardan aşağıya indirmişti. Başka yolu yoktu. Yirmi yılı geçmesinden dolayı zaman aşımının onlara yararı olabilirdi fakat yasa, suç olan eylemlerin durumuna göre sınırlama getiriyordu, suçlamalar farklıydı ve tutuklanmaları ve hapiste kalmaları isteniyordu.
Artık hiçbir şeyi saklı tutmamaya kararlıydılar, belki bu içlerini biraz hafifletirdi. Konuşmak istiyorlardı. Nihayet konuşacaklardı. Herkes bilsindi, bazı insanlar hiç gülümsemezdi çünkü bazılarının onların gülümsemelerini çalmasından korkardı.
Gerçeğe Sırt Çevirme
Bu romanda anlatılanlar üstü örtülen değil, yalın gerçekler.
Gerçeğe sırt çeviremeyiz çünkü o, ona zarar verenleri, onu küçümseyenleri, onu hançerleyenleri asla unutmaz.
Gerçek, konuşma vaktinin geldiğine kanaat getirdiği zaman acımasız olur.
Kitap Hakkında Ne dediler.
Üstü örtülen değil yalın gerçekler herkesin istediği ama bir çoğunun rahatsızlık duyacağı cinsten.. "Sükut altındır " deriz ya işte buraya kadarmış! Peki tabular bir mazeret midir??Dimoulidu uçurmuş! Ayşe Kucuroğlu / Köşe Yazarı
"Kadına yönelik aile içi taciz ve şiddet hassas bir hikayeyle yargılayan bu roman için tebrikler Dimoulidou. "Angela Sotiriou Psic. Publications Yayın Yönetmeni.
"Ne inanılmaz bir roman! Bu roman herkesin aklına, yüreğine, vicdanına ve adaletine dokunuyor."Eleni, okur yorumu
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.