Türkiye kentlerinde yaşadığımız kentsellik ne yazık ki bizlere mutlu, huzurlu bir gündelik hayat sunmuyor. Kuşkusuz bu durum sadece mekânları düzenleme işindeki yetersizliklerimizle açıklanamaz.
Kentli kimliğimizin birer parçası olan etnik aidiyetimizin, inançsal tercihimizin, toplumsal cinsiyetimizin ve sınıfsal konumumuzun, yaşadığımız gündelik pratiklerin önemli bir parçası olduğunu varsayarsak bu ilişkilerin kentte nasıl deneyimlenip yeniden üretildiği üzerine düşünmeye değer.
Türkiye Kentleşmesinin Toplumsal Arkeolojisi adlı bu kitap tahakküm ilişkisine dönüşmüş toplumsal çelişkileri mekân perspektifinden okurken, analizini Cumhuriyet Tarihi boyunca farklı dönemlere taşıyor ve samimi bir yüzleşme çağrısı yapıyor.
Yazar diğer toplumbilim çalışmalarından farklı olarak mekânı merkezi bir konuma oturtuyor. Toplumsal ilişkilerdeki tahakküm ve hiyerarşiyi Gramscici bir perspektiften anlamaya çalışırken mekân basit bir fon ya da dekor değil, bizzat bu ilişkilerin üretilmesinin yaratıcı bir aracı ve aktörü olarak resmediliyor.
Türkiye kentlerini ve kentleşmesini farklı bir tarihsel politik pencereden düşünmek isteyenlere...
Türkiye kentlerinde yaşadığımız kentsellik ne yazık ki bizlere mutlu, huzurlu bir gündelik hayat sunmuyor. Kuşkusuz bu durum sadece mekânları düzenleme işindeki yetersizliklerimizle açıklanamaz.
Kentli kimliğimizin birer parçası olan etnik aidiyetimizin, inançsal tercihimizin, toplumsal cinsiyetimizin ve sınıfsal konumumuzun, yaşadığımız gündelik pratiklerin önemli bir parçası olduğunu varsayarsak bu ilişkilerin kentte nasıl deneyimlenip yeniden üretildiği üzerine düşünmeye değer.
Türkiye Kentleşmesinin Toplumsal Arkeolojisi adlı bu kitap tahakküm ilişkisine dönüşmüş toplumsal çelişkileri mekân perspektifinden okurken, analizini Cumhuriyet Tarihi boyunca farklı dönemlere taşıyor ve samimi bir yüzleşme çağrısı yapıyor.
Yazar diğer toplumbilim çalışmalarından farklı olarak mekânı merkezi bir konuma oturtuyor. Toplumsal ilişkilerdeki tahakküm ve hiyerarşiyi Gramscici bir perspektiften anlamaya çalışırken mekân basit bir fon ya da dekor değil, bizzat bu ilişkilerin üretilmesinin yaratıcı bir aracı ve aktörü olarak resmediliyor.
Türkiye kentlerini ve kentleşmesini farklı bir tarihsel politik pencereden düşünmek isteyenlere...
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.