Benim yaş grubumda ne kadar akıllı çocuk varsa, doktor, diş hekimi, eczacı oldu.
Sonra biz ülkenin bu akıllı gençlerini, işi bilen insanlar onlar olmalarına rağmen, onların yarısı kadar eğitim almamış, sağlık alanını bilmeyen siyasetçilerin, bürokratların kendi kafalarına göre kararlar aldıkları, yavaş işleyen bir alanda çalıştırdık.
Sonuç: gazetelerde gördüğünüz şiddetle karşı karşıya işini yapmaya çalışan, en temel sağlık sarf malzemelerini bulmak için çabalayan insanlar haline getirdik.
Başhekim yaptığımız doktor, yönetim eğitimi almadan hastanenin başına geçti.
'Derse gir hadi' diye görevlendirdiğimiz doktor, nasıl ders verilir eğitimi almadan amfiye girdi, 200 çocuğa eğitim verdi.
Teknik eğitim almadan diğer alanlarda da çaba gösterdiler.
Peki Hocam ona rağmen nasıl Ortadoğu ülkelerinden bu kadar ilerideyiz? Avrupadan insanlar nasıl gelip burada tedavi görüyor bu alanda?
Derseniz…
Onun cevabı iki tane; birincisini en başta söyledim, bizim sınıfın en akıllı çocukları bu alana girdi.
İkincisi: Mustafa Kemal ilk düğmeyi doğru iliklemiş! Bilimin ışığı sızmaya devam ediyor.
Ben, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlediğimiz eğitici eğitimi sırasında şahane doktorlarla tanıştım. Dersi nasıl daha iyi anlatırlar, o gençleri geleceğe nasıl motive ederler, alanı nasıl daha iyi öğretirler onları çalıştık. Şahane kalpli insanları tanıma şansım oldu.
İyi ki bu ülkedeler dediğim aydın, kaliteli, ışık saçan insanlar.
Bu kitaba önsöz yazmamı istemeleri nasıl bir onur bilemezsiniz.
Otuz yayınlanmış kitabım var, yavaştan yazar olma yolunda gidiyorum. Dostlarımın kitap yazdığını duyunca, onlar benim alanıma giriyor, acaba ben de tıp işlerine mi girsem diye bir hareketlendim, ama baktım zor.
Bu alanda en ihtiyaç olan beceri iletişim.
Şahane bir tıp insanısın, bunu karşıya anlatamadığın an kaybedersin.
Bu alanda en iyi kitabı da alanı bilen insanlar yazar.
Çok değerli bir ekibin paha biçilmez bir kitabını elinizde tutuyorsunuz.
Kitabın yaşaması dileğimle.
Kitabı iyi bir yere koyun evde,
"Kitapların içinde melekler vardır''
Dostlukla,
Ahmet Şerif İzgören
Benim yaş grubumda ne kadar akıllı çocuk varsa, doktor, diş hekimi, eczacı oldu.
Sonra biz ülkenin bu akıllı gençlerini, işi bilen insanlar onlar olmalarına rağmen, onların yarısı kadar eğitim almamış, sağlık alanını bilmeyen siyasetçilerin, bürokratların kendi kafalarına göre kararlar aldıkları, yavaş işleyen bir alanda çalıştırdık.
Sonuç: gazetelerde gördüğünüz şiddetle karşı karşıya işini yapmaya çalışan, en temel sağlık sarf malzemelerini bulmak için çabalayan insanlar haline getirdik.
Başhekim yaptığımız doktor, yönetim eğitimi almadan hastanenin başına geçti.
'Derse gir hadi' diye görevlendirdiğimiz doktor, nasıl ders verilir eğitimi almadan amfiye girdi, 200 çocuğa eğitim verdi.
Teknik eğitim almadan diğer alanlarda da çaba gösterdiler.
Peki Hocam ona rağmen nasıl Ortadoğu ülkelerinden bu kadar ilerideyiz? Avrupadan insanlar nasıl gelip burada tedavi görüyor bu alanda?
Derseniz…
Onun cevabı iki tane; birincisini en başta söyledim, bizim sınıfın en akıllı çocukları bu alana girdi.
İkincisi: Mustafa Kemal ilk düğmeyi doğru iliklemiş! Bilimin ışığı sızmaya devam ediyor.
Ben, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlediğimiz eğitici eğitimi sırasında şahane doktorlarla tanıştım. Dersi nasıl daha iyi anlatırlar, o gençleri geleceğe nasıl motive ederler, alanı nasıl daha iyi öğretirler onları çalıştık. Şahane kalpli insanları tanıma şansım oldu.
İyi ki bu ülkedeler dediğim aydın, kaliteli, ışık saçan insanlar.
Bu kitaba önsöz yazmamı istemeleri nasıl bir onur bilemezsiniz.
Otuz yayınlanmış kitabım var, yavaştan yazar olma yolunda gidiyorum. Dostlarımın kitap yazdığını duyunca, onlar benim alanıma giriyor, acaba ben de tıp işlerine mi girsem diye bir hareketlendim, ama baktım zor.
Bu alanda en ihtiyaç olan beceri iletişim.
Şahane bir tıp insanısın, bunu karşıya anlatamadığın an kaybedersin.
Bu alanda en iyi kitabı da alanı bilen insanlar yazar.
Çok değerli bir ekibin paha biçilmez bir kitabını elinizde tutuyorsunuz.
Kitabın yaşaması dileğimle.
Kitabı iyi bir yere koyun evde,
"Kitapların içinde melekler vardır''
Dostlukla,
Ahmet Şerif İzgören
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.