Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar, uluslararası bir entrikanın ve Güney Amerikalı münzevi bir şamanın lanetine uğrayarak tekerlekli sandalyeye mahkûm olan hınzır bir CIA ajanının öyküsüdür. Bu mahkûmiyet, ruhani bir "yükseliş" potansiyeli de taşır. Zira Fatima'nın üçüncü kehanetinin yeniden keşfinin ve şaşırtıcı içeriğini ifşa etme mücadelesinin vakayinamesini de tutan roman, aynı zamanda ruhani aydınlanmaya doğru bir yolculuktur.Vahşi Sakatlar bir yandan da, kendisinden on yaş büyük bir rahibeye duyduğu saplantılı kösnüllükle, lise çağındaki üvey kız kardeşinin bekâretini bozmak için duyduğu dayanılmaz arzu arasında gidip gelen bir adamın portresidir. Bütün bunlara çalıntı bir Matisse tablosuyla, sürekli yinelediği mantra'sı gelecek kuşakları aydınlatacak bir nitelik taşıyan bir papağanı da eklersek, Tom Robbins'e yakıştırılan "sözün break dansçısı" nitelemesini haklı çıkaran bir romanla karşı karşıya olduğumuz anlaşılır. CIA ajanı kahramanımız Switters'ı birbiriyle çelişen arzular yönetir: Bilgisayardan nefret eder, ama tam bir siber-âlem büyücüsüdür; anarşisttir, ama hükümet için çalışır; barış yanlısıdır, ama silahsız dolaşmaz; derin bir ruhaniyet duygusu taşır, ama duadan ya da örgütlü dinden kendini sakınır; masumiyetin korunması fikrini saplantı haline getirmiştir, buna karşılık yeniyetme üvey kız kardeşinin masumiyetinin peşindedir.Switters'a musallat olan, her birimizin kafasını kurcalayan o bildik çatışmadan farklı değildir aslında. Çözüm içimizdeki çelişen unsurlardan birini seçmek değil, ikisini de kucaklamaktır. İnsanlar hayatlarında kesinliğe özlem duyarlar. Oysa kesinlik, Tanrının barış mesajını yaymak için savaşmayı tercih ettiğimiz, cinayet işleyenleri ölümle cezalandırdığımız bir dünyada, bu çözümü olmayan çelişkiler dünyasında hiçbir sorunu çözmez. Robbins olumluyla olumsuzu, yin ile yang'ı birbirinden ayrılmaz görür. Hepimizin bindiği bir tahterevallidir söz konusu olan. Herkes aynı tarafa binerse, oyun kaçınılmaz olarak son bulur.Vahşi Sakatlar bir yanıyla, bir ajanın soluk soluğa okunan, mizah dolu macerasıdır. Başka bir düzeyde ise, canlılığın, devinimin, değişimin, ele avuca sığmazlığın damgasını vurduğu çağımızda, tablonun bütününügözlerimizin önüne seren, ciddi fikirlerle dolu bir roman olarak daokunabilir."Robbins meseleleri beyin kamaştıran bir tarzda kavrıyor.Aynı zamanda dünya çapında bir öykü anlatıcı."Thomas Pynchon
Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar, uluslararası bir entrikanın ve Güney Amerikalı münzevi bir şamanın lanetine uğrayarak tekerlekli sandalyeye mahkûm olan hınzır bir CIA ajanının öyküsüdür. Bu mahkûmiyet, ruhani bir "yükseliş" potansiyeli de taşır. Zira Fatima'nın üçüncü kehanetinin yeniden keşfinin ve şaşırtıcı içeriğini ifşa etme mücadelesinin vakayinamesini de tutan roman, aynı zamanda ruhani aydınlanmaya doğru bir yolculuktur.Vahşi Sakatlar bir yandan da, kendisinden on yaş büyük bir rahibeye duyduğu saplantılı kösnüllükle, lise çağındaki üvey kız kardeşinin bekâretini bozmak için duyduğu dayanılmaz arzu arasında gidip gelen bir adamın portresidir. Bütün bunlara çalıntı bir Matisse tablosuyla, sürekli yinelediği mantra'sı gelecek kuşakları aydınlatacak bir nitelik taşıyan bir papağanı da eklersek, Tom Robbins'e yakıştırılan "sözün break dansçısı" nitelemesini haklı çıkaran bir romanla karşı karşıya olduğumuz anlaşılır. CIA ajanı kahramanımız Switters'ı birbiriyle çelişen arzular yönetir: Bilgisayardan nefret eder, ama tam bir siber-âlem büyücüsüdür; anarşisttir, ama hükümet için çalışır; barış yanlısıdır, ama silahsız dolaşmaz; derin bir ruhaniyet duygusu taşır, ama duadan ya da örgütlü dinden kendini sakınır; masumiyetin korunması fikrini saplantı haline getirmiştir, buna karşılık yeniyetme üvey kız kardeşinin masumiyetinin peşindedir.Switters'a musallat olan, her birimizin kafasını kurcalayan o bildik çatışmadan farklı değildir aslında. Çözüm içimizdeki çelişen unsurlardan birini seçmek değil, ikisini de kucaklamaktır. İnsanlar hayatlarında kesinliğe özlem duyarlar. Oysa kesinlik, Tanrının barış mesajını yaymak için savaşmayı tercih ettiğimiz, cinayet işleyenleri ölümle cezalandırdığımız bir dünyada, bu çözümü olmayan çelişkiler dünyasında hiçbir sorunu çözmez. Robbins olumluyla olumsuzu, yin ile yang'ı birbirinden ayrılmaz görür. Hepimizin bindiği bir tahterevallidir söz konusu olan. Herkes aynı tarafa binerse, oyun kaçınılmaz olarak son bulur.Vahşi Sakatlar bir yanıyla, bir ajanın soluk soluğa okunan, mizah dolu macerasıdır. Başka bir düzeyde ise, canlılığın, devinimin, değişimin, ele avuca sığmazlığın damgasını vurduğu çağımızda, tablonun bütününügözlerimizin önüne seren, ciddi fikirlerle dolu bir roman olarak daokunabilir."Robbins meseleleri beyin kamaştıran bir tarzda kavrıyor.Aynı zamanda dünya çapında bir öykü anlatıcı."Thomas Pynchon
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.