Yaşam, ısırmaktan zevk aldığımız ekşi bir meyve tadı gibi yayılıyor ağzımıza. Yayılıp çoğaldıkça kendi yolunu genişletiyor ve bizi şuncağız ediveriyor. Akrepler çoğalıp içimize doluyor. Döküleceği aşikâr olan kan için bıçaklar bileniyor. Ölümsüz kediler aramızda dolaşıyor. Çürümeye yüz tutan hatıralar ilaç kokusuna ve beyaz odalara alışıyor. Yüz kızartıcı suçlara intihar süsü veriliyor. Hor görülen bedenler ve yok olan kemikler dile geliyor. Sesler saklanacak delik arıyor ve bambaşka bir dünya inatla mümkün oluyor.
Sen Yabancı Değilsin, Feryal Tilmaç'ın gerçekle düşü iç içe geçirip okuru sarsmaya söz vermişçesine kaleme aldığı öyküler sunuyor bize. Okudukça içinde debelendiğimiz şeyin apaçık bir hastalık olduğunu fark etmemizi sağlayan, çarpıcı ve akıl çelici öykülerle ilmek ilmek örülmüş bir kitap.
Ay yeryüzüne öyle yakın görünüyor ki. Işığı tedirginliklerin üzerini örtüyor. Sonunda insan olduğumuzu, küçüklüğümüzü, kırılganlığımızı hatırlatıyor. Sadece karanlıklarda sakladıklarımızı değil, yanıtlarla birlikte soruları da önemsiz kılıyor. Uzaktan rüzgâr çanımın sesini duyuyorum. Günün sınırını çiziyor. Artık uyku vaktinin geldiğini söylüyor ya da ben öyle anlıyorum.
Yaşam, ısırmaktan zevk aldığımız ekşi bir meyve tadı gibi yayılıyor ağzımıza. Yayılıp çoğaldıkça kendi yolunu genişletiyor ve bizi şuncağız ediveriyor. Akrepler çoğalıp içimize doluyor. Döküleceği aşikâr olan kan için bıçaklar bileniyor. Ölümsüz kediler aramızda dolaşıyor. Çürümeye yüz tutan hatıralar ilaç kokusuna ve beyaz odalara alışıyor. Yüz kızartıcı suçlara intihar süsü veriliyor. Hor görülen bedenler ve yok olan kemikler dile geliyor. Sesler saklanacak delik arıyor ve bambaşka bir dünya inatla mümkün oluyor.
Sen Yabancı Değilsin, Feryal Tilmaç'ın gerçekle düşü iç içe geçirip okuru sarsmaya söz vermişçesine kaleme aldığı öyküler sunuyor bize. Okudukça içinde debelendiğimiz şeyin apaçık bir hastalık olduğunu fark etmemizi sağlayan, çarpıcı ve akıl çelici öykülerle ilmek ilmek örülmüş bir kitap.
Ay yeryüzüne öyle yakın görünüyor ki. Işığı tedirginliklerin üzerini örtüyor. Sonunda insan olduğumuzu, küçüklüğümüzü, kırılganlığımızı hatırlatıyor. Sadece karanlıklarda sakladıklarımızı değil, yanıtlarla birlikte soruları da önemsiz kılıyor. Uzaktan rüzgâr çanımın sesini duyuyorum. Günün sınırını çiziyor. Artık uyku vaktinin geldiğini söylüyor ya da ben öyle anlıyorum.
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.