Politik Kamera, altmışlı yıllardan seksenlerin ortalarına kadar, Hollywood sinemasının, politik yönelimlerle ilişkilerine bakıyor.
Bu eleştirel bir sinema incelemesi: Karşı kültürden karşı devrime, liberalizm, sınıf ve etnisite, cinsiyet, korku, militarizm, birey ve toplum, temsil ve birçok kavram bu kitabın çerçevesini oluşturuyor. Sinema, politika, kültür zemininde derinlikli bir yaklaşım sözkonusu.
Ryan ve Kellner, altmışların özgürlükçü ve eşitlikçi değerlerle örülü toplumsal atmosferinden Reagan'ın vahşi kapitalizmine giden yolu, Hollywood sineması üzerinden kat ediyorlar.
Onlara göre sinema ideolojik üretim açısından vazgeçilmez bir araç. Çünkü sinema olguları temsilin süzgecinden geçirerek bize bir yapıntı sunar. Sinemada hep temsil biçimine ilişkin bir tercih yatar. İdeoloji de temsiller üzerinde yükselir; toplumsal kurum ve değerlerle, cinsiyet rolleriyle, kişisel varoluşumuzla ilgili yapıtaşları böylece oluşturulur. Dolayısıyla sinema, hâkim ideolojik hegemonyanın yeniden üretimine katkıda bulunabileceği gibi, alternatif temsiller aracılığıyla onu sarsmayı da amaçlayabilir.
Pek çok Hollywood "hikâyesinde" dayatılan toplumsal arzular, korku ve kaygılar boy gösteriyor. Muhafazakâr Hollywood sinemasında bolca rağbet edilen metaforik anlamlandırma biçimi, psikososyal gerilimleri yatıştırmaya yönelik bir boşalım mekanizması oluşturuyor. Böyle olunca, örneğin, Baba'nın erkeklerini bu kadar "erkek" yapanın ne olduğu, Şeytan'daki masum kız çocuğunun neden şeytanlaştığı, Jaws'daki köpek-balığının aslında kime ve neden dehşet saçtığı, Havaalanı ve Yangın Kulesi gibi filmlerde felaketle birlikte nelerin savuşturulduğu, Kıyamet'te Vietnam'la nasıl hesaplaşıldığı, Rambo'nun neden şiddete doymadığı üzerinde yeniden düşünmek gerekiyor.
Patolojik bir eril cinsel kimlikle, bireyci alternatiflerle, seçkin liderlere bağlanmış umutlarla yüklü, karşılanmamış özlemlerin ve hüsran duygularının saldırgan bir şiddete dönüştüğü babaerkil muhafazakâr toplumda, imdat çağrılarını görmek için muhafazakâr kültürel üretimi geri şifrelemek bile çok anlamlı. Ryan ve Kellner, Hollywood'un ideolojik şifrelerini ustalıklı bir içgörüyle çözerek, bize gerçekte ne olduğunu anlatıyorlar. Muhafazakârlık sözlüğünde "erkek" ve "kadın" olmanın, özgürlüğün, başarının, doğanın, ailenin, teknolojinin vb. ne anlama geldiğini merak edenlere ve karşıt, eşitlikçi alternatiflerden umudunu kesmemiş olanlara...
Politik Kamera, altmışlı yıllardan seksenlerin ortalarına kadar, Hollywood sinemasının, politik yönelimlerle ilişkilerine bakıyor.
Bu eleştirel bir sinema incelemesi: Karşı kültürden karşı devrime, liberalizm, sınıf ve etnisite, cinsiyet, korku, militarizm, birey ve toplum, temsil ve birçok kavram bu kitabın çerçevesini oluşturuyor. Sinema, politika, kültür zemininde derinlikli bir yaklaşım sözkonusu.
Ryan ve Kellner, altmışların özgürlükçü ve eşitlikçi değerlerle örülü toplumsal atmosferinden Reagan'ın vahşi kapitalizmine giden yolu, Hollywood sineması üzerinden kat ediyorlar.
Onlara göre sinema ideolojik üretim açısından vazgeçilmez bir araç. Çünkü sinema olguları temsilin süzgecinden geçirerek bize bir yapıntı sunar. Sinemada hep temsil biçimine ilişkin bir tercih yatar. İdeoloji de temsiller üzerinde yükselir; toplumsal kurum ve değerlerle, cinsiyet rolleriyle, kişisel varoluşumuzla ilgili yapıtaşları böylece oluşturulur. Dolayısıyla sinema, hâkim ideolojik hegemonyanın yeniden üretimine katkıda bulunabileceği gibi, alternatif temsiller aracılığıyla onu sarsmayı da amaçlayabilir.
Pek çok Hollywood "hikâyesinde" dayatılan toplumsal arzular, korku ve kaygılar boy gösteriyor. Muhafazakâr Hollywood sinemasında bolca rağbet edilen metaforik anlamlandırma biçimi, psikososyal gerilimleri yatıştırmaya yönelik bir boşalım mekanizması oluşturuyor. Böyle olunca, örneğin, Baba'nın erkeklerini bu kadar "erkek" yapanın ne olduğu, Şeytan'daki masum kız çocuğunun neden şeytanlaştığı, Jaws'daki köpek-balığının aslında kime ve neden dehşet saçtığı, Havaalanı ve Yangın Kulesi gibi filmlerde felaketle birlikte nelerin savuşturulduğu, Kıyamet'te Vietnam'la nasıl hesaplaşıldığı, Rambo'nun neden şiddete doymadığı üzerinde yeniden düşünmek gerekiyor.
Patolojik bir eril cinsel kimlikle, bireyci alternatiflerle, seçkin liderlere bağlanmış umutlarla yüklü, karşılanmamış özlemlerin ve hüsran duygularının saldırgan bir şiddete dönüştüğü babaerkil muhafazakâr toplumda, imdat çağrılarını görmek için muhafazakâr kültürel üretimi geri şifrelemek bile çok anlamlı. Ryan ve Kellner, Hollywood'un ideolojik şifrelerini ustalıklı bir içgörüyle çözerek, bize gerçekte ne olduğunu anlatıyorlar. Muhafazakârlık sözlüğünde "erkek" ve "kadın" olmanın, özgürlüğün, başarının, doğanın, ailenin, teknolojinin vb. ne anlama geldiğini merak edenlere ve karşıt, eşitlikçi alternatiflerden umudunu kesmemiş olanlara...
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.