NİNOVA'NIN YAKARIŞI

Stok Kodu:
9789757112075
Boyut:
112
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2015
Çeviren:
Meral Barış
Resimleyen:
4
Dili:
Türkçe
105,60
9789757112075
1037446
NİNOVA'NIN YAKARIŞI
NİNOVA'NIN YAKARIŞI
105.60

Klasiklerde ilkin rastladık çoğumuz "Onlar"a. Siyahlara bürünmüş ibadet adamları, kahinler, diyakonlar, matranlar, çanlar, naqusalar... Oysa "Onlar"çok yakınımızda, yanıbaşımızdaydılar. Hem de çoğumuzdan önce burdaydılar. Rivayet değil, bir zamanlar bu topraklarda; "Qudşanis'te geceyarısı ibadete başlanır, naqusalar çalınırdı ve köyün reisi, gecenin onuruna evinin çatısında tüfeğiyle atışlar yapardı." Bugün harabelere dönüşmüş mekanlarda eskiden; "Geceyarısı kiliseler ışıklarla donatılır, dualar başlar, herkes ilahiler söyleyerek mezarlığa giderdi." Çok eski zamanlarda Mezopotamya'da insanlar, ellerinde mumlarla birbirlerini; "Yeniden diriliş, yaşam ve yenilenmek senin üzerine olsun" diye selamlardı.

Şimdiye kadar hep "Biz" konuştuk, "Onlar" sustu; artık sıra "Onlar"da. Şimdi "Onlar" konuşacak. İyi dinleyin bu yakarışı, belki bu çığlıklarda sizin de payınız vardır.

Ninova'nın Yakarışı'na kulak verin

Kitabın arka kapağında yer alan yazı sadece Asur halkının değil yitip gitmiş pek çok etnik zenginliğin ortak çığlığı aslında.
Karin Karakaşlı, Agos gazetesi, 17.01.1997

Ağlamayın, acı hafiflemesin
Ölümü gündelik hayata dahil eden bir anlayışları olduğunu anlıyoruz Asurların, Surma Xanem'in, Doğu Asur Kilise Gelenekleri ve Patrik Mar Şamun'un Katli kitabındaki anlatımından. Tıpkı yaşlı bir adamın, ölümü hiç aklından çıkaramaması gibi.

Bir faydası daha Surma Xanem'in anılarının; anlaşılıyor ki, eğer kulak verilir ve değerlendirilebilirse, doğru tarih bir eğilim olarak halkta, kütlede işlenmemiş bir biçimde ve siyasal çarpıtmalara uğramamış halde bulunabilir.

"Herkesin dolabında bir iskelet vardır" diyor İngilizler; biliyorum, başka bir şey kastediyorlar bu sözle ama, siz neden bu kadar eminsiniz, aile dolabınızda bir iskeletin bulunmadığından?
Dedeniz mutlaka arada sırada dalıyor, uzaklara bakıyordur, hatırlarsınız.
Ali Çakmak, Demokrasi gazetesi, 02.06.1996

Bir kitap, bir yayınevi

Daha biryaşını bile doldurmamış olan Avesta Yayınları'nın yedinci kitabı geçtiğimiz ay içinde yayımlandı: Ninova'ın Yakarışı. Yirminci yüzyılın başlarında bir halkın yok edilmesinde kimlerin payı yok ki? Türklerin, Kürtlerin, Arapların, İranlıların, Rusların ve tabii ki uyguladıkları kaypak ikiyüzlü politikalarla İngilizlerin bu soykırımda büyük payları var.

Ahmet Soner, Demokrasi gazetesi, 31.05.1996

Dar mirovahî û kulîlkên wê jî qewm in


Em kirîvên hev, dost û cîranên hev, heval û navmaliyên hev bûn. Li Mezopotamyayê em bi hev re xemla darekê û kulîlkên wê bûn. Bi kurtasî, em tev şênahiya Bexçeyê Qewman bûn. Xêrnexwazan bagereke xurt û wêranker bi ser me de ajotin. Em bi hev dêxistin û wan em kirin qisasê serê hev.

Îro her kes li dû xwe difetile; ji encaman bêhtir li ser sedeman radiweste. Ji bo ku careke din di nav gelan de rûdanên sosret çênebin, gere mirov ji pirsa "gelo kî bûn em berdan hev?" re bersiveke qenc bibîne.
Zana Farqînî, Azadiya Welat, Hejmar: 19

Klasiklerde ilkin rastladık çoğumuz "Onlar"a. Siyahlara bürünmüş ibadet adamları, kahinler, diyakonlar, matranlar, çanlar, naqusalar... Oysa "Onlar"çok yakınımızda, yanıbaşımızdaydılar. Hem de çoğumuzdan önce burdaydılar. Rivayet değil, bir zamanlar bu topraklarda; "Qudşanis'te geceyarısı ibadete başlanır, naqusalar çalınırdı ve köyün reisi, gecenin onuruna evinin çatısında tüfeğiyle atışlar yapardı." Bugün harabelere dönüşmüş mekanlarda eskiden; "Geceyarısı kiliseler ışıklarla donatılır, dualar başlar, herkes ilahiler söyleyerek mezarlığa giderdi." Çok eski zamanlarda Mezopotamya'da insanlar, ellerinde mumlarla birbirlerini; "Yeniden diriliş, yaşam ve yenilenmek senin üzerine olsun" diye selamlardı.

Şimdiye kadar hep "Biz" konuştuk, "Onlar" sustu; artık sıra "Onlar"da. Şimdi "Onlar" konuşacak. İyi dinleyin bu yakarışı, belki bu çığlıklarda sizin de payınız vardır.

Ninova'nın Yakarışı'na kulak verin

Kitabın arka kapağında yer alan yazı sadece Asur halkının değil yitip gitmiş pek çok etnik zenginliğin ortak çığlığı aslında.
Karin Karakaşlı, Agos gazetesi, 17.01.1997

Ağlamayın, acı hafiflemesin
Ölümü gündelik hayata dahil eden bir anlayışları olduğunu anlıyoruz Asurların, Surma Xanem'in, Doğu Asur Kilise Gelenekleri ve Patrik Mar Şamun'un Katli kitabındaki anlatımından. Tıpkı yaşlı bir adamın, ölümü hiç aklından çıkaramaması gibi.

Bir faydası daha Surma Xanem'in anılarının; anlaşılıyor ki, eğer kulak verilir ve değerlendirilebilirse, doğru tarih bir eğilim olarak halkta, kütlede işlenmemiş bir biçimde ve siyasal çarpıtmalara uğramamış halde bulunabilir.

"Herkesin dolabında bir iskelet vardır" diyor İngilizler; biliyorum, başka bir şey kastediyorlar bu sözle ama, siz neden bu kadar eminsiniz, aile dolabınızda bir iskeletin bulunmadığından?
Dedeniz mutlaka arada sırada dalıyor, uzaklara bakıyordur, hatırlarsınız.
Ali Çakmak, Demokrasi gazetesi, 02.06.1996

Bir kitap, bir yayınevi

Daha biryaşını bile doldurmamış olan Avesta Yayınları'nın yedinci kitabı geçtiğimiz ay içinde yayımlandı: Ninova'ın Yakarışı. Yirminci yüzyılın başlarında bir halkın yok edilmesinde kimlerin payı yok ki? Türklerin, Kürtlerin, Arapların, İranlıların, Rusların ve tabii ki uyguladıkları kaypak ikiyüzlü politikalarla İngilizlerin bu soykırımda büyük payları var.

Ahmet Soner, Demokrasi gazetesi, 31.05.1996

Dar mirovahî û kulîlkên wê jî qewm in


Em kirîvên hev, dost û cîranên hev, heval û navmaliyên hev bûn. Li Mezopotamyayê em bi hev re xemla darekê û kulîlkên wê bûn. Bi kurtasî, em tev şênahiya Bexçeyê Qewman bûn. Xêrnexwazan bagereke xurt û wêranker bi ser me de ajotin. Em bi hev dêxistin û wan em kirin qisasê serê hev.

Îro her kes li dû xwe difetile; ji encaman bêhtir li ser sedeman radiweste. Ji bo ku careke din di nav gelan de rûdanên sosret çênebin, gere mirov ji pirsa "gelo kî bûn em berdan hev?" re bersiveke qenc bibîne.
Zana Farqînî, Azadiya Welat, Hejmar: 19

Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.

Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.

Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.

Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.

Kapat