Çağdaş Fransız romanının büyük ustalarından Tournier sayesinde hayata bir kaleydoskoptan bakmayı öğreniyoruz. Her romanında yeniden kurguladığı dünyada uzun yolculuklara çıkarıyor bizi Tournier. Her biri sonsuz imge ve ilişki olasılıklarıyla tahayyülümüzün sınırlarını zorlayan Cuma, Çalı Horozu, Altın Damla, Veda Yemeği, Kaynak ve Çalı, Kızılağaçlar Kralı gibiromanları, hiçbiri diğerine benzemeyen birer felsefe evreni. Baş döndürücü romanlarından biri de Meteorlar. Zaman ve mekân içinde; dünya, evren, doğa olayları arasında; daha da önemlisi, yaşantılar ve zihniyetler arasında gelgitli bir yolculuğun romanı. 1930'ların Fransa taşrasındaki aile reisi ve işadamı rolleri ile Paris'teki hovarda hayatı arasına sıkışmış bir adam Edouard... Evini her şeyi kabul etmiş, sürekli çocuk doğuran bir anne ve sonçocukları, ikizler Jean'la Paul... Özürlü çocuklar için bir eğitimkurumu... Edouard'ın iki erkek kardeşi: Çöp imparatorluğunun başındaki tutucu Gustave ve o ölünce, işin başına geçmek zorunda kalan eşcinsel bohem Alexandre... Meteorlar'da İkinci Dünya Savaşı ve sonrası dönemin oluşturduğu Avrupa fonu önünde birbirinden ilginç yolculuklara çıkarız: Özürlü çocuklar kurumundaki çocukların gizli iletişim evreni ya da ikizlerin kapalı, mutlak evrenleri; modern dünyanın temel zihniyetlerinden heteroseksüellik karşısında, heteroseksüel olmama hali; hatta çöplerin son derece gizemli, zengin dünyası, yolculuğumuz sırasında uğradığımız duraklardan bazıları.Ve Meteorlar, yani ikizler; gökselliğe, rüzgârlara, gelgitlere göre yaşayanlar; rüzgâr dilini konuşanlar... "Başka" olanlar...Tournier, bir kez daha modern birey denilen o zavallının dünyasına saldırıyor; başka bir hayatın dilinden, rüzgâr dilinden konuşuyor... Hep aynı dili konuşanlardan, hayatın bir sırrı olmadığınısöyleyenlerden sıkıldıysanız ve her gün toplanan çöplerin anlamını, sapkınları, ikizleri, meteorolojik olayların sırrını, yerin ve zamanın taşıdığı işaretleri merak ediyorsanız; o zaman, Meteorlar'ı bitirdiğinizde, hayatı okuyuşunuz değişmiş olacak.
Çağdaş Fransız romanının büyük ustalarından Tournier sayesinde hayata bir kaleydoskoptan bakmayı öğreniyoruz. Her romanında yeniden kurguladığı dünyada uzun yolculuklara çıkarıyor bizi Tournier. Her biri sonsuz imge ve ilişki olasılıklarıyla tahayyülümüzün sınırlarını zorlayan Cuma, Çalı Horozu, Altın Damla, Veda Yemeği, Kaynak ve Çalı, Kızılağaçlar Kralı gibiromanları, hiçbiri diğerine benzemeyen birer felsefe evreni. Baş döndürücü romanlarından biri de Meteorlar. Zaman ve mekân içinde; dünya, evren, doğa olayları arasında; daha da önemlisi, yaşantılar ve zihniyetler arasında gelgitli bir yolculuğun romanı. 1930'ların Fransa taşrasındaki aile reisi ve işadamı rolleri ile Paris'teki hovarda hayatı arasına sıkışmış bir adam Edouard... Evini her şeyi kabul etmiş, sürekli çocuk doğuran bir anne ve sonçocukları, ikizler Jean'la Paul... Özürlü çocuklar için bir eğitimkurumu... Edouard'ın iki erkek kardeşi: Çöp imparatorluğunun başındaki tutucu Gustave ve o ölünce, işin başına geçmek zorunda kalan eşcinsel bohem Alexandre... Meteorlar'da İkinci Dünya Savaşı ve sonrası dönemin oluşturduğu Avrupa fonu önünde birbirinden ilginç yolculuklara çıkarız: Özürlü çocuklar kurumundaki çocukların gizli iletişim evreni ya da ikizlerin kapalı, mutlak evrenleri; modern dünyanın temel zihniyetlerinden heteroseksüellik karşısında, heteroseksüel olmama hali; hatta çöplerin son derece gizemli, zengin dünyası, yolculuğumuz sırasında uğradığımız duraklardan bazıları.Ve Meteorlar, yani ikizler; gökselliğe, rüzgârlara, gelgitlere göre yaşayanlar; rüzgâr dilini konuşanlar... "Başka" olanlar...Tournier, bir kez daha modern birey denilen o zavallının dünyasına saldırıyor; başka bir hayatın dilinden, rüzgâr dilinden konuşuyor... Hep aynı dili konuşanlardan, hayatın bir sırrı olmadığınısöyleyenlerden sıkıldıysanız ve her gün toplanan çöplerin anlamını, sapkınları, ikizleri, meteorolojik olayların sırrını, yerin ve zamanın taşıdığı işaretleri merak ediyorsanız; o zaman, Meteorlar'ı bitirdiğinizde, hayatı okuyuşunuz değişmiş olacak.
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.