Neden internetin siberalanına sığınmak istiyoruz? Ekran dünyaya bakışımızı ve onunla ilişkimizi nasıl etkiliyor? Kültürümüz imaja mı boğuluyor? İmaj, hayatımıza ne ölçüde hükmediyor?
Artık, cinselliğimizi bile sanal gerçeklik aracılığıyla yaşıyor; siberalanın sözde-hijyenik ortamında flört ediyoruz: Dokunmadan! Evden çıkmadan sanal bir cemaat yoluyla toplumsallaşarak satın alıyor, evleniyor, otomobil kullanıyoruz... Dışarı çıktığımızda ise mağazalarda, müzelerde, cafelerde, mitinglerde güvenlik kameraları, amatör kameralar ve televizyon kameraları tarafından her an izleniyoruz. Televizyonda Öteki'lerin yaşamlarını ve ölümlerini naklen izliyoruz. Adı: Teknolojik devrim.
İmaj, "teknolojik devrim" söyleminin ve bu söylemin zeminini oluşturan sanal gerçeklik, gözetleme ve savaş teknolojileri gibi olguların eleştirel bir incelemesi. Görüntü teknolojisinin, dayandığı toplumsal düzenden, politik gelişmelerden ve gündelik yaşantılardan bağımsız bir "kendi-içinde-varlık" olarak ele alınıp içinin boşaltılmasına, fetişleştirilmesine karşı çıkan Kevin Robins, tekno-kültürün üretim, yeniden üretim ve yaygınlaşma sürecini büyüteç altına alıyor. Robins'e göre sanal gerçeklik, içinde yaşadığımız dünyanın kaçınılmaz politik ve kültürel gerçeklerinden biridir; ama medya kuramcılarının da katkısıyla kurumsallaşan bu dünya, alternatif bir söylem geliştirmek yerine, dijital imaj teknolojilerinin geliştirilmesine harcanan milyonlarca doların ardındaki asıl politik kaygı ve amaçları gözlerden gizlemeye yaramaktadır. Aynı şekilde, teknolojik gelişmeye düzülen övgüler, bu alandaki yeni iletişim biçimlerinin, özneler olarak yaşamımızı nasıl etkilediği ve belirlediği meselesini gölgede bırakmaktadır. Oysa, tekno-kültürün doğasını ve vaat ettiklerini anlayabilmek, onu gündelik hayattan kopuk bir ütopya olarak yüceltmekle değil; "gerçek" politik ve toplumsal nedenlerine ilişkin bir kazı yapmakla mümkündür. Sanal gerçeklikten dijital imajlara, fotoğraftan sinemaya, "reality" şovlardan savaş bültenlerine dek uzanan geniş bir konu yelpazesini gündeminde bulunduran İmaj, okurken sık sık nefesimizi kesen ve gündelik yaşamın sıradan anlarında teknoloji ürünleri ve imajlarla ilişkimizi başka bir gözle değerlendirip sorgulamamızı teşvik eden bir kitap.
Neden internetin siberalanına sığınmak istiyoruz? Ekran dünyaya bakışımızı ve onunla ilişkimizi nasıl etkiliyor? Kültürümüz imaja mı boğuluyor? İmaj, hayatımıza ne ölçüde hükmediyor?
Artık, cinselliğimizi bile sanal gerçeklik aracılığıyla yaşıyor; siberalanın sözde-hijyenik ortamında flört ediyoruz: Dokunmadan! Evden çıkmadan sanal bir cemaat yoluyla toplumsallaşarak satın alıyor, evleniyor, otomobil kullanıyoruz... Dışarı çıktığımızda ise mağazalarda, müzelerde, cafelerde, mitinglerde güvenlik kameraları, amatör kameralar ve televizyon kameraları tarafından her an izleniyoruz. Televizyonda Öteki'lerin yaşamlarını ve ölümlerini naklen izliyoruz. Adı: Teknolojik devrim.
İmaj, "teknolojik devrim" söyleminin ve bu söylemin zeminini oluşturan sanal gerçeklik, gözetleme ve savaş teknolojileri gibi olguların eleştirel bir incelemesi. Görüntü teknolojisinin, dayandığı toplumsal düzenden, politik gelişmelerden ve gündelik yaşantılardan bağımsız bir "kendi-içinde-varlık" olarak ele alınıp içinin boşaltılmasına, fetişleştirilmesine karşı çıkan Kevin Robins, tekno-kültürün üretim, yeniden üretim ve yaygınlaşma sürecini büyüteç altına alıyor. Robins'e göre sanal gerçeklik, içinde yaşadığımız dünyanın kaçınılmaz politik ve kültürel gerçeklerinden biridir; ama medya kuramcılarının da katkısıyla kurumsallaşan bu dünya, alternatif bir söylem geliştirmek yerine, dijital imaj teknolojilerinin geliştirilmesine harcanan milyonlarca doların ardındaki asıl politik kaygı ve amaçları gözlerden gizlemeye yaramaktadır. Aynı şekilde, teknolojik gelişmeye düzülen övgüler, bu alandaki yeni iletişim biçimlerinin, özneler olarak yaşamımızı nasıl etkilediği ve belirlediği meselesini gölgede bırakmaktadır. Oysa, tekno-kültürün doğasını ve vaat ettiklerini anlayabilmek, onu gündelik hayattan kopuk bir ütopya olarak yüceltmekle değil; "gerçek" politik ve toplumsal nedenlerine ilişkin bir kazı yapmakla mümkündür. Sanal gerçeklikten dijital imajlara, fotoğraftan sinemaya, "reality" şovlardan savaş bültenlerine dek uzanan geniş bir konu yelpazesini gündeminde bulunduran İmaj, okurken sık sık nefesimizi kesen ve gündelik yaşamın sıradan anlarında teknoloji ürünleri ve imajlarla ilişkimizi başka bir gözle değerlendirip sorgulamamızı teşvik eden bir kitap.
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.