Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kuruluşuna ilişkin iki karşıt fikrin ve pratiğin birbiriyle mücadelesi içerisinde olduğunu vurgulayan bu kitap, özellikle 1920'den 1924'e kadar olan dönemi etraflıca incelemektedir. Cumhuriyet anayasalarını yapan kurucu meclis tutanaklarında ve Cumhuriyet'in korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında net olarak gösterilen bu çatışmanın varlığı, Türkiye'nin gerçek anayasal sorunu olarak sunulmuştur:
En kaba tanımıyla 'egemenliğin kaynağının halkta olduğu siyasal form' olarak cumhuriyet, egemenlik kavramının evriminde bir kopuş yaratmıştır. Rousseau ve Sieyes'in düşünceleri ekseninde kopuş, egemenliğin 'bir' olan monarktan 'çok' olan halka geçişi sorunu olarak tanımlanabilir. Rousseau'dan kaynağını alan halkın temsil edilemez oluşu fikri, halk egemenliği üst kurgusunun ve egemenliğin doğrudan doğruya halk tarafından kullanılmasının; Sieyes'ten kaynağını alan ulusun ancak temsilcileri aracılığıyla konuşabileceği fikri ise ulus egemenliği kurgusunun ve egemenliğin temsilciler eliyle kullanılabileceğinin düşünsel dayanakları olmuştur.
Türkiye'de Cumhuriyet'in iki karşıt kuruluşunu, halk egemenliği üst kurgusuna dayanan 1921 Anayasası ve ulus egemenliği kurgusuna dayanan 1924 Anayasası bağlamında inceleyen araştırma, 1924 anayasal düzeni içinde halka çizilen sınırların, 1961 ve 1982 Anayasalarında ulus egemenliği kurgusu içinde nasıl konsolide edildiğini ortaya koymaktadır.
Günümüzdeki Anayasa tartışmaları açısından önemli bir başvuru kaynağı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kuruluşuna ilişkin iki karşıt fikrin ve pratiğin birbiriyle mücadelesi içerisinde olduğunu vurgulayan bu kitap, özellikle 1920'den 1924'e kadar olan dönemi etraflıca incelemektedir. Cumhuriyet anayasalarını yapan kurucu meclis tutanaklarında ve Cumhuriyet'in korunmasına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında net olarak gösterilen bu çatışmanın varlığı, Türkiye'nin gerçek anayasal sorunu olarak sunulmuştur:
En kaba tanımıyla 'egemenliğin kaynağının halkta olduğu siyasal form' olarak cumhuriyet, egemenlik kavramının evriminde bir kopuş yaratmıştır. Rousseau ve Sieyes'in düşünceleri ekseninde kopuş, egemenliğin 'bir' olan monarktan 'çok' olan halka geçişi sorunu olarak tanımlanabilir. Rousseau'dan kaynağını alan halkın temsil edilemez oluşu fikri, halk egemenliği üst kurgusunun ve egemenliğin doğrudan doğruya halk tarafından kullanılmasının; Sieyes'ten kaynağını alan ulusun ancak temsilcileri aracılığıyla konuşabileceği fikri ise ulus egemenliği kurgusunun ve egemenliğin temsilciler eliyle kullanılabileceğinin düşünsel dayanakları olmuştur.
Türkiye'de Cumhuriyet'in iki karşıt kuruluşunu, halk egemenliği üst kurgusuna dayanan 1921 Anayasası ve ulus egemenliği kurgusuna dayanan 1924 Anayasası bağlamında inceleyen araştırma, 1924 anayasal düzeni içinde halka çizilen sınırların, 1961 ve 1982 Anayasalarında ulus egemenliği kurgusu içinde nasıl konsolide edildiğini ortaya koymaktadır.
Günümüzdeki Anayasa tartışmaları açısından önemli bir başvuru kaynağı.
Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.
Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.
Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.
Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.