Anlatının Söylemi

Stok Kodu:
9786053144557
Boyut:
288
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Resimleyen:
1
82,50
9786053144557
1039659
Anlatının Söylemi
Anlatının Söylemi
82.50

Bu kitabın özel konusu Kayıp Zamanın İzinde'nin anlatısıdır. Okurun da dikkatini çekmiş olabileceği gibi ne başlıkta ne de alt başlıkta bu kitabın özel konusundan bahsediliyor. Bunun nedeni ne çekingenlik ne de konunun kasıtlı olarak şişirilmesidir. Asıl mesele şu ki, buradaki Proust anlatısı sık sık ve bazı okurların sinirini bozacak şekilde, daha genel hususlara dalmak için göz ardı edilmiş ya da bugünlerde denildiği gibi "edebiyat teorisi", daha net bir ifadeyle anlatı teorisi (anlatıbilim) eleştiriyi bir kenara itmiş görünecektir. Bu muğlaklığı çok farklı iki yoldan açıklayıp netliğe kavuşturabilirim. Başkalarının muhtelif yerlerde yapmış olduğu gibi gönül rahatlığıyla özel konuyu genel amacın, eleştirel analizi ise teorinin hizmetine koşabilirdim. Böylece, Kayıp Zamanın İzinde yalnızca bir önmetin, bir örnek haznesi ve Kayıp Zamanın İzinde'nin kendine özgü niteliklerinin "edebiyat türü yasaları"nın aşkınlığı içinde kaybolup gideceği bir anlatı poetikasının örnekleri haline gelirdi. Diğer yandan, poetikayı eleştiriye tabi kılıp burada öne sürülen kavramları, sınıflandırmaları ve usulleri, münhasıran kendi tekilliği içindeki Proust anlatısının daha kesin bir tasvirini sağlamaya yönelik bir sürü gelişigüzel araca dönüştürebilirdim ve "teorik" mülahazalar her seferinde yöntemsel açıklamanın gerekliliklerince dayatılmış olurdu. Görünüşte birbiriyle bağdaşmayan bu iki savunma sistemi arasında bir seçim yapmaya isteksiz olduğumu, hatta yapamadığımı itiraf edeyim. Kayıp Zamanın İzinde'yi genel bir anlatının ya da roman anlatısının, otobiyografik anlatının ya da herhangi başka bir sınıf, tür ve çeşitte anlatının basit bir örneği gibi ele almak benim açımdan pek mümkün görünmüyor. Bütünü bakımından alındığında Proust anlatısının özgüllüğü başka bir şeye indirgenemez ve her türlü çıkarsama bir yöntem hatası olacaktır; Kayıp Zamanın İzinde yalnızca kendi kendinin örneğidir. Ama diğer yandan, bu özgüllük ayrıştırılamaz değildir ve onun her analiz edilebilir özelliği bir bağlantıya, karşılaştırmaya ya da bir perspektife kavuşturulmaya elverişlidir. Her eser gibi, her organizma gibi, Kayıp Zamanın İzinde de evrensel ya da en azından bireysel ötesi bileşenlerden mürekkeptir ama o bunları özel bir sentezde, kendine özgü bir bütünlükte bir araya getirmiştir.

Gérard Genette

Bu kitabın özel konusu Kayıp Zamanın İzinde'nin anlatısıdır. Okurun da dikkatini çekmiş olabileceği gibi ne başlıkta ne de alt başlıkta bu kitabın özel konusundan bahsediliyor. Bunun nedeni ne çekingenlik ne de konunun kasıtlı olarak şişirilmesidir. Asıl mesele şu ki, buradaki Proust anlatısı sık sık ve bazı okurların sinirini bozacak şekilde, daha genel hususlara dalmak için göz ardı edilmiş ya da bugünlerde denildiği gibi "edebiyat teorisi", daha net bir ifadeyle anlatı teorisi (anlatıbilim) eleştiriyi bir kenara itmiş görünecektir. Bu muğlaklığı çok farklı iki yoldan açıklayıp netliğe kavuşturabilirim. Başkalarının muhtelif yerlerde yapmış olduğu gibi gönül rahatlığıyla özel konuyu genel amacın, eleştirel analizi ise teorinin hizmetine koşabilirdim. Böylece, Kayıp Zamanın İzinde yalnızca bir önmetin, bir örnek haznesi ve Kayıp Zamanın İzinde'nin kendine özgü niteliklerinin "edebiyat türü yasaları"nın aşkınlığı içinde kaybolup gideceği bir anlatı poetikasının örnekleri haline gelirdi. Diğer yandan, poetikayı eleştiriye tabi kılıp burada öne sürülen kavramları, sınıflandırmaları ve usulleri, münhasıran kendi tekilliği içindeki Proust anlatısının daha kesin bir tasvirini sağlamaya yönelik bir sürü gelişigüzel araca dönüştürebilirdim ve "teorik" mülahazalar her seferinde yöntemsel açıklamanın gerekliliklerince dayatılmış olurdu. Görünüşte birbiriyle bağdaşmayan bu iki savunma sistemi arasında bir seçim yapmaya isteksiz olduğumu, hatta yapamadığımı itiraf edeyim. Kayıp Zamanın İzinde'yi genel bir anlatının ya da roman anlatısının, otobiyografik anlatının ya da herhangi başka bir sınıf, tür ve çeşitte anlatının basit bir örneği gibi ele almak benim açımdan pek mümkün görünmüyor. Bütünü bakımından alındığında Proust anlatısının özgüllüğü başka bir şeye indirgenemez ve her türlü çıkarsama bir yöntem hatası olacaktır; Kayıp Zamanın İzinde yalnızca kendi kendinin örneğidir. Ama diğer yandan, bu özgüllük ayrıştırılamaz değildir ve onun her analiz edilebilir özelliği bir bağlantıya, karşılaştırmaya ya da bir perspektife kavuşturulmaya elverişlidir. Her eser gibi, her organizma gibi, Kayıp Zamanın İzinde de evrensel ya da en azından bireysel ötesi bileşenlerden mürekkeptir ama o bunları özel bir sentezde, kendine özgü bir bütünlükte bir araya getirmiştir.

Gérard Genette

Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.

Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.

Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.

Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.

Kapat