9786053143956
1039577
Aden Arabistan
Aden Arabistan
41.25

Yirmi yaşındaydım. Kimse bana yaşamın en güzel çağı budur demesin.

Her şey genç bir adamın yıkımına neden olabilir: aşk, fikirler, ailesini yitirmesi, önemli şahsiyetler arasına kabul edilmesi. Dünyadaki yerini öğrenmesi kolay olmaz. O yaşlarda dünyamız neye benziyordu? Greklere göre evren henüz oluşum aşamasındayken var olan kaosu andırıyordu. Aradaki fark şu ki, biz başlangıcın başlangıcına değil, gerçek sonun başlangıcına tanıklık ettiğimize inanıyorduk. Yalnızca bir avuç tanığın sırrını çözmeye çabaladığı o devasa dönüşümler esnasında, tek görebildiğimiz, bu kaos yüzünden, her şeyin eceliyle can verdiğiydi.

Nizan tam bir oyunbozandı. Herkesi silah başına çağırıyordu; nefrete: Sınıfa karşı sınıf. Sabırlı ve öldürücü bir düşmanla uzlaşma olmaz. Ya öldürürsün ya ölürsün, ortası yok. Uyumak yok asla. Bütün yaşamı boyunca, o lütufkâr küstahlığıyla, tırnak uçlarına baka baka, Noel Baba'ya inanmayın, diye tekrarlamıştı. Nizan öldü, savaş bitti; bütün Fransız evlerindeki şöminelerde ayakkabı ve botlar asılıydı ve Noel Baba hepsini Amerikan konserveleriyle dolduruyordu. Eminim ki, o günlerde Aden Arabistan ya da Antoine Bloye'ye göz gezdirenler, hemen kitabı elinden bırakıp, burnu büyük bir acımayla, "Savaş öncesi edebiyatı işte; pek basit ve kesinlikle vakti geçmiş" diyordu. Troyalı Kassandra misali bir felaket tellalına ne ihtiyaç vardı? Emindik ki, Nizan yaşamış olsaydı, o da bizim yeni incelikli görüşlerimizi, başka bir deyişle tavizlerimizi paylaşırdı. O saldırgan saflığını nasıl korumuştu? Serseri bir kurşundu o, hepsi bu; övünecek bir şey sayılmazdı. Bu meşum ölü, oturduğu yerden sessizce dalgasını geçiyordu: Kitaplarında, kırkını aşmış burjuva bir leşten ibarettir, diye yazıyordu. Birden ortadan kayboldu. Otuz beş yaşında. Onun okul arkadaşları ve dostları olan bizler de, ruhumuz dediğimiz gazla karnımız iyice şişmiş bir halde, meydanlarda koşturup herkese boncuk dağıtıyor, herkesle barış yapıyorduk. Kırklı yaşlardaydık.

J. P. Sartre

Yirmi yaşındaydım. Kimse bana yaşamın en güzel çağı budur demesin.

Her şey genç bir adamın yıkımına neden olabilir: aşk, fikirler, ailesini yitirmesi, önemli şahsiyetler arasına kabul edilmesi. Dünyadaki yerini öğrenmesi kolay olmaz. O yaşlarda dünyamız neye benziyordu? Greklere göre evren henüz oluşum aşamasındayken var olan kaosu andırıyordu. Aradaki fark şu ki, biz başlangıcın başlangıcına değil, gerçek sonun başlangıcına tanıklık ettiğimize inanıyorduk. Yalnızca bir avuç tanığın sırrını çözmeye çabaladığı o devasa dönüşümler esnasında, tek görebildiğimiz, bu kaos yüzünden, her şeyin eceliyle can verdiğiydi.

Nizan tam bir oyunbozandı. Herkesi silah başına çağırıyordu; nefrete: Sınıfa karşı sınıf. Sabırlı ve öldürücü bir düşmanla uzlaşma olmaz. Ya öldürürsün ya ölürsün, ortası yok. Uyumak yok asla. Bütün yaşamı boyunca, o lütufkâr küstahlığıyla, tırnak uçlarına baka baka, Noel Baba'ya inanmayın, diye tekrarlamıştı. Nizan öldü, savaş bitti; bütün Fransız evlerindeki şöminelerde ayakkabı ve botlar asılıydı ve Noel Baba hepsini Amerikan konserveleriyle dolduruyordu. Eminim ki, o günlerde Aden Arabistan ya da Antoine Bloye'ye göz gezdirenler, hemen kitabı elinden bırakıp, burnu büyük bir acımayla, "Savaş öncesi edebiyatı işte; pek basit ve kesinlikle vakti geçmiş" diyordu. Troyalı Kassandra misali bir felaket tellalına ne ihtiyaç vardı? Emindik ki, Nizan yaşamış olsaydı, o da bizim yeni incelikli görüşlerimizi, başka bir deyişle tavizlerimizi paylaşırdı. O saldırgan saflığını nasıl korumuştu? Serseri bir kurşundu o, hepsi bu; övünecek bir şey sayılmazdı. Bu meşum ölü, oturduğu yerden sessizce dalgasını geçiyordu: Kitaplarında, kırkını aşmış burjuva bir leşten ibarettir, diye yazıyordu. Birden ortadan kayboldu. Otuz beş yaşında. Onun okul arkadaşları ve dostları olan bizler de, ruhumuz dediğimiz gazla karnımız iyice şişmiş bir halde, meydanlarda koşturup herkese boncuk dağıtıyor, herkesle barış yapıyorduk. Kırklı yaşlardaydık.

J. P. Sartre

Kitabın temin süresi ortalama 3-5 gündür. Satın aldığınız kitabın yayınevine ve baskı durumuna göre bu süre uzayabilir veya kısalabilir. Megakitap.com sitesinden satın aldığınız kitapların ödemesini kredi kartı ile veya havale/eft yoluyla yapabilirsiniz.

Kitaplar temin edildikten sonra kargoya verilecektir. Stokta bulunan kitaplar aynı gün kargoya verilir. Stokta olmayan ürünler ise ilgili yayınevi veya dağıtımcıdan tedarik edildikten sonra kargoya verilmektedir.

Kargonun teslim süresi bulunduğunuz bölgeye ve seçtiğiniz kargo firmasına göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 1-2 gündür.

Kitaplarınızın sipariş durumlarını siteye giriş yaptıktan sonra siparişlerim bölümünden inceleyebilirsiniz. Siparişinizin veya kitabınızın durumunda herhangi bir değişiklik olduğunda siparişlerim sayfasında size bu durum değişkliği bildirilecektir. Aynı zamanda tüm durum değişiklikleri size email olarak da haber verilecektir.

Kapat